[ads1]İnsanoğlu hatırlamak istediklerini her zaman hatırlar ama, öyle günler vardır ki unutulması halinde vay halinize. Dünya ya da ülke genelinde kabul görmüş özellikle; kadınlar günü, öğretmenler günü, sevgililer günü, yılbaşı, anneler günü, babalar günü, kurban bayramı, ramazan bayramı gibi önemli günler, unutulmaması gereken özelliklerinin yanı sıra hem tüketiciler hem de bugünleri bir fırsat olarak değerlendiren işletmeler açısından büyük öneme sahip. Ayrıca bu özel günleri yalnızca ülkemiz açısından düşünmek yanlık bir yorum olacağından, ABD’de ki Super Bowl, Çin takvimine göre yeni yıl, paskalya, Rusya’da ki İşçi Bayramı, Erkekler Günü, Küba’da ki bağımsızlık günü gibi örneklerle de destekleyebilmek mümkündür. Bu durumun en güzel örneklerini yaklaşmakta olan önemli günler için rahatlıkla görebilmekteyiz. Örneğin, “Ramazan Bayramı yaklaşır ve markalar, dini sembol ve temalarla dolu boy boy reklamlarını gözler önüne sererler. Bu durumu yalnızca büyük markalarla da özdeşleştirmemek gerektiğine inanıyorum. Çünkü özellikle din unsuru, pazarlama açısından ayrı bir öneme sahip. En basiti, mahalle bakkalınız, kuruyemişçiniz, hatta muhtarınız bile yaklaşan Ramazan ayına binaen takvimler, imsakiyeler hazırlamaz mı? Hatırlayıp gülümsediğinizi sezer gibiyim. Her neyse konuya geri dönecek olursam.
Özel gün pazarlaması, tek gecelik pazarlama (one night stand marketing), bir günlük pazarlama gibi farklı isimlerle anılan bu durum aslında uzun zamandır yapılmakta ve başarı oranıyla diğer pazarlama türlerine dudak uçuklatmaktadır. Özel gün ve haftaların, tüketiciler nezdindeki duygusal anlamını farkeden markalar bugünleri öyle güzel değerlendirmektedir ki sormayın. Zaten ekonomik anlamda da işletmeler yıl boyunca sinek avlayıp, yalnızca özel günlere yönelik talep yaratma eylemine giriştikleri zaman, pazar ekonomisindeki curcunayı seyreyleyin gözlerinize inanamazsınız. Çünkü özel günlere yönelik pazarlama çabalarını, tüketicinin beklemediği ya da tahmin edemediği sektörler de kullanarak bu süreci berbat edebiliyor.
[ads2]Damen ve Mortelmans’ın bundan yaklaşık 15 yıl önce dediği gibi, “özel günlerin ticari yönleri gittikçe ağır basmakta, özellikle kapitalist toplumlarda bu durum bir şikayet sebebi haline gelmektedir”. Çünkü tutundurma karmasının unsurları bu dönemde tüketiciler üzerinde yoğun bir baskı kurmaktadır. Örneğin; özel gün tüketimine yönelik reklam çabaları, anneler gününe yönelik reklamlar, bayramlara yönelik şekerleme ve çikolata reklamları, kurbana özel kredi teklifleri gibi aniden çalan telefonlar, satıcıların özel günlere yönelik ürün ya da hizmet tavsiyeleri gibi durumlar. Marka ve işletmeler açısından, yılda yalnızca birkaç güne yönelik olarak, yalnızca kısa süreliğine belirli bir grup ya da ortak amaçlar etrafında toplanan tüketici kitlesi hedef alınarak hazırlanan yoğunlaştırılmış pazarlama çabaları, postmodern pazarlama anlayışının bariz yansıması olarak kabul edilebilir.
Buna rağmen; özel günlere yönelik pazarlama çabalarını yanlış anlayan ya da bu özel günleri alakasız pazarlama uygulamalarıyla anormalleştiren markaların da varlığından söz etmek doğru olacaktır. Bu durum da özel günlerin her sektör ve marka açısından aynı öneme sahip olmadığını söylememiz yanlış olmayacaktır.
Tike Restoran yetkilileri, son 5 yıldır Anneler Gunu’nde yuzde 100 dolulukla calıştıklarını belirtiyorlar. Tum ozel gunler icinde en fazla yükselişin “Anneler Günü”nde görüldüğünü de ekliyorlar.